Okumadığınız gün, karanlıktasınız
Okumadığınız
gün, karanlıktasınız
“Yaratan
Rabbinin adıyla oku!” (Alak, 1).
“Oku!”, kur’ân-ı kerîm’in ilk nâzil olan ayetidir. Bu
ayet insanlığa yöneltilmiş en güçlü çağrılardan biridir. Bu ilahi emir, sadece
sözlü okumayı değil; düşünmeyi, anlamayı, idrâk etmeyi, araştırmayı, öğrenmeyi
kısacası hayatı okumayı da içine alan çok yönlü bir “okuma” şeklidir. Bu mânada
“oku!” emriyle insan, kendini, Rabbini ve kâinatı tanımayı kendine şiâr
edinmelidir. Bilgiyle donanmak, hakikati aramak ve hikmetle yol almak, bu emrin
özüdür. Bu bağlamda okumak, Müslümanların ilk ve sürekli vazifesi, ilim ise
imanın en güçlü destekçisidir.
“Siz okunacak
şeyler yazın. Onları birileri yerin yüz metre derinliğine de gömseler, bir gün
birileri gelir, onları oradan kazıyıp çıkarır ve okur.” (Nureddin TOPÇU)
ESADER Valide Sultan Külliyesi Kütüphane'mizde her
geçen gün okuyan ve okutan “güllerin” sayısı artıyor. Bu kapsamda Kur'ân Kursumuz,
hâfızlar yetiştirmenin yanı sıra kitapla, kalemle ve fikirle yoğrulmuş bir ilim
yuvası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Külliye’miz bünyesindeki
kütüphanemiz, her geçen gün artan kitap sayısıyla değil, “gül” misali yetişen
talebeleriyle de göz dolduruyor. Kütüphanemizde, okumak bir görev değil, bir
ihtiyaç ve ibadet bilinciyle yapılmaktadır.
ESADER Valide Sultan Kütüphane’mizde yürütülen kitap
okuma programı kapsamında, hâfızlık eğitimi gören öğrenciler her gün düzenli
olarak 45 dakika boyunca kitap okuma saati gerçekleştiriyor. Bu uygulama, sınıf
sınıf periyodik şekilde devam ederken, öğrenciler kitapla hem zihinsel hem de
ruhsal bir bağ kuruyor.
Kütüphane faaliyetlerimizin temel hedefi, hâfız
adaylarımızın akademik başarılarını desteklemek, okuma kültürü ve alışkanlığı
kazandırmak, onları araştırmaya ve düşünmeye teşvik etmektir. Özellikle yaz
dönemlerinde artan kütüphane etkinlikleriyle bu hedefler daha güçlü bir şekilde
hayata geçiriliyor. Bu çalışmalarda en dikkat çeken unsur ise sadece
öğrencilerin değil, hocaların da bu sürecin aktif birer parçası olmasıdır.
Çünkü biliyoruz ki:“talebe, hocasının
sözünden çok ayak izini takip eder.”Hocalar öğrencilerle birlikte kitap
okuyor, tavsiye ediyor, müzakere ediyor. Bu bağlamda hocaların rehberliği,
öğrencilerin okuma iştiyâkını daha da artırıyor.
Kursumuzdahâfızlıkla
birlikte okuyan ve okutan bir nesil inşâ ediliyor. Zîra okuyan birey; düşünen,
üreten, duyarlı ve şuurlu bir toplumun temellerini atar. Bugün ülkemizin ve
ümmetin ihtiyacı da budur. Temel gâyemiz “Z kuşağı” değil,“Zer”yani altın kuşak yetiştirmektir. Bu bağlamda hayatını“tam insan yetiştirmeye adayan” Sâhib’ul-Vefâ
Musa TOPBAŞ Efendi’nin, Muallim Mahir İZ’in, Nurettin TOPÇU’nun, Saaduddîn
ÖKTEN’in, Rasim ÖZDENÖREN’in, “Yedi Güzel Adam”ın ve dahi Peygamber âşığı nice
güzel adamların izinden yürüyen“Yeni
Güzel Adamlar” yetişiyor.